Evlenmeye karar verdiniz, birbirinizi çok seviyorsunuz, iyi anlaşıyorsunuz ve aile kurmak istiyorsunuz. Ama etrafınızda yaşananları görünce evliliğe inancınız biraz zayıflamış olabilir. Belki evlilik hazırlıkları, ailelerin müdahelesi sizi çok yordu ve bunalttı. Ya da evlisiniz ama birşeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsunuz... İçinize atıyorsunuz, ya da sinir küpü oldunuz ve ilişkinizi yıpratmaya başladınız. Hepimizin zaman zaman yaşadığı çok normal durumlar bunlar...Selin Karabulut Tüzün de başarılı Aile ve Çift terapistlerimizden. Kendisi de evli ve bir çocuk annesi. Selin Hanım'la bu konularda küçük bir söyleşimiz oldu. Fikirlerini ve önerilerini sizlerle de paylaşmak istiyorum;
* Sizinle ve işinizle ilgili bilgi alabilir miyiz?
Lisans eğitimimi 2004 yılında İstanbul Üniversitesi'nde tamamladım. Yüksek lisans eğitimimi halen İstanbul Ticaret Üniversitesinde sürdürmekteyim. Alanda yaklaşık 8 yıllık bir iş tecrübesi ile çalışmalarımı sürdürüyoruım. Uluslar arası sertifikalı 5 yıllık Aile ve Çift terapisi eğitimimi, klinik tesler eğitimlerini ve ceşitli eğitim supervizyon çalışmalarımı bu süre içerisinde bitirdim. 3 sene kadar Erenköy Ruh ve sinir hastalıkları eğitim araştırma hastanesinde çalıştım. 2007 yılından beri de ARM psikiyatri-psikoterapi merkezinde ailelerle ve çiftlerle çalışıyorum. Tabi bu süre içerisinde sadece eğitimime ve mesleğime değil kendi özel hayatıma da yatırımlar yaptım. Evliyim ve 3,5 yaşında dünya tatlısı bir oğlum var.* Çiftler evlilik hazırlıkları döneminde yoğunluk ve stresten dolayı ilişkilerini yıpratabiliyorlar. Özellikle gelin adaylarına daha fazla sorumluluk yüklenebiliyor organizasyon anlamında, nişanlıları yeterince destek olmadığında gerilim yaşanabiliyor, ailelerin de olumsuz müdahelesi olursa bu gergin dönemler ayrılıklara bile yol açabiliyor. Benim blogumun kuruluş sebebi de gelinlerin stresini azaltmaktı :) Bu dönemi rahat atlatmaları için neler önerirsiniz?
Evliliğe hazırlık, söz-nişan aşaması daha çok törensel biraz da kültürel seramoniler. Eğer bu tarz hazırlıklardan, törenlerden hoşlanıyorsanız süreç çok keyifli geçiyor. Heyecan ve kaygılar da aslına bakarsanız bu keyfe dahil. Yeni bir ev, yeni mobilyalar, eşyalar, tv ...vs seçmek-almak keyifli. Maddi durumunuzun el verdiği ölçüde bir şeyler yapıyorsunuz ve biliyorsunuz ki bunları kendiniz için yapıyorsunuz. Şahsi fikrim eşyaların pek önemi yok. Özellikle biz kadınlar her şey olsun hem de tam olsun istiyoruz ama önemli olan o eve girdikten sonra mutlu olup olmayacağınız. bu aşamada bazı dayatmalar, aile baskısı, gelenekler olabiliyor ve bizi asıl üzen ya da yıpratan bunlar olabiliyor. Tavsiyem bu sürece 3. kişileri dahil etmemek ve sorumlulukları iyisiyle kötüsüyle üstlenmek."Yuvayı dişi kuş yapar" demişler, öyle de olmalı. Bu dönemde görmeyi beklediğimiz destek nedir eş adayımızdan? Sizinle bir dolaşsın, seçsin, dükkan dükkan gezsin istiyorsanız bu zor çünkü bir çok erkek bundan hoşlanmaz. Siz yapın, seçin, onun da fikrini sorun, özellikle bir tercihi varsa zaten size söyleyecektir. Maddi yük nasıl bölüşülecek o tabii sizlerin vereceği bir karar ama pek az erkek sizin önemsediğiniz ayrıntıları önemseyecektir.
* Çiftlerin evliliğe hazır olup olmadıklarını anlamalarına yardımcı olabiliyormusunuz? Psikolojik anlamda kendilerini nasıl hazırlayabilirler?
Ben evliliğe hazır olup olmamalarından ziyade bunu ne kadar isteyip istemediklerine ve neden evlenme kararı aldıklarına bakıyorum, çünkü evlilik törensel olarak homojen gibi görünse de herkese göre değişebilen bir kurum. (Beklentiler, değerler, evliliği algılayışı, çocuk isteyip istememe...)
* Evliliği uzun yıllar mutlu şekilde sürdürebilmek hepimizin dileği. Bu çok geniş bir konu da olsa, size göre çiftlere düşen olmazsa olmaz roller, kaçınmaları gereken nelerdir?
Kimse ileride ayrılırım diye evlenmiyor tabii ki, herkes "bir yastıkta kocamak" dileğiyle çıkıyor bu yola. Hayat bize neler gösterir bilebilsek keşke ama malesef yaşam olayları, ekonomik koşullar, hastalıklar, ilişki sorunları, iletişimsizlik evlilikleri hatta yaşamları etkileyen meseleler. İletişim kanalları açık, sevgisini gösteren, düşüncelerini paylaşan, karşındakini dinleyen ve anlamaya çalışan, birbirine dokunmayı seven çifler olursak, sanırım daha şanslı oluruz :)
Selin Tüzün'e bu güzel sohbet için teşekkür ediyoruz. Kendisine ulaşmak ve randevu almak isterseniz;
http://www.selintuzun.com/
bilgi@selintuzun.com
http://www.armpsikiyatri.com/
Tel: 0216 380 21 81
Evlilik konusunda neşeli birşeyler okumak, kendinizi daha iyi hissetmek isterseniz benim okuduğum ve önereceğim 3 kitap var;
Nasılolsa evlendim diye düşünüp ilişkinize ve kendinize verdiğiniz özeni bırakmayın. Bir de saygınızı.Farkında olmadan bırakabiliyor insan, ama siz FARKINDA olun...
Evlilik hazırlıklarını da fazla kafaya takmayın, siz mutlu ve huzurluysanız şanslısınız, gerisi teferruat. Keyifli Gelinler'i takip edin, keyifli kalın :)
"Bir yastıkta kocamanız" dileğiyle... :)
0 yorum:
Yorum Gönder